AMSTERDAM’DA NE YAPILIR?
Amsterdam, Hollanda’nın başkenti, özgürlükler şehri. Bence Avrupa’nın en görülesi ilk 5 şehri arasına rahatlıkla girer. Amstel nehrinin kenarına kurulmuş olan bu şehir, yüz yıllardır tarihi dokusunu kaybetmeden turistlerin akınına uğruyor. Her yıl yaklaşık 4.5 milyon misafiri konuk eden Amsterdam, müzeleri, coffee shopları ve rahat yaşam tarzıyla ben dahil pek çok insanın rüyalarını süslüyor.
Amsterdam’da Nerede Kalınır?
Amsterdam’da arkadaşlarınızla takılmaya gidiyorsanız, mutlaka merkezde bir ev kiralayın. Hem otellerden daha mantıklı fiyatlar bulma imkanınız var, hemde karışan eden olmaz. Şehir merkezinde ulaşım oldukça kolay olduğu için, merkezde kalmak mantıklı bir tercih olacaktır. Mesela aşağıdaki gibi 4 kişilik bir evin 2016 yılı için 5 günlük kiralama bedeli kişi başı 600-700 lira civarına denk geliyordu. Bence şehir merkezine 5 dakika uzaklıkta bir ev için oldukça makul. Ama siz bu yazıyı okurken Euro 5 liramı olur, 10 liramı olur bilemem.
Amsterdam’a Ne Zaman Gidilir?
Hollanda, bilindiği üzere Avrupa’nın kuzeyinde ve denizin kenarında yer alan dümdüz bir ülke. Bu yüzden hava sıcaklığı yılın büyük çoğunluğuda tek haneli dereceleri pek aşamıyor. Hava durumu uygulamaları ve web sitelerine göre hareket etmekte hata olur. Web siteleri hava sıcaklığını 1 derece göstersede, -139 derecede sürekli olarak esen rüzgar, hissedilen sıcaklığı oldukça düşürüyor. Ben mart ayının 20’sinde, alt-üst içlik + yün çorap paketiyle bile soğuktan ağlama noktasına geldim. Bu yüzden gidecek arkadaşlara tavsiyem, haziran-temmuz-ağustos aylarını tercih etmeleri olur. “Ben yazın Amsterdam’a niye gidiyim abi? Adam gibi deniz yok bişey yok” diyenlere de kesinlikle itiraz etmem, ancak birazdan aşağıda anlatacağım aktiviteleri yapabilmeniz için hava sıcaklığının minimum +15 olması gerekli.
Amsterdam’da Gezilmesi Gereken Yerler
Öncelikle bir bisiklet kiralayarak işe başlayabilirsiniz. Amsterdam, Hollanda’nın tümünde olduğu gibi bisiklet dostu bir şehir; kanalların arasında kaybola kaybola gezebilirsiniz. Eğer bisiklet sürmek istemezseniz, her yere yürümeniz lazım. Bu yüzden havanın sıcak olması önemli. Neyse, Dam Meydanı’na kesin gidin. Müze severlerdenseniz, Amsterdam’da bolca müze var. Rjiksmuseum, Van Gogh Museum ve Sex Museum kesinlikle ziyaret edilmesi gerekenler. Bunun yanında Heineken Experience’a katılmakta değişik bir aktivite olur.
Bunların haricinde gidilmesi gereken önemli yerlerden birisi The Bulldog. 1975’ten beri hizmet veren The Bulldog; Amsterdam’ın önde gelen coffeeshoplarından. Hatta şubeleşmiş. Siz “The Bulldog – The First” şubesine gidin. Buradan oldukça güzel hediyelik eşyalar satın almanız da mümkün. Daha sakin yani “az turistik” bir coffeeshop arayışı içindeyseniz, Amnesia’yı kesinlikle pas geçmeyin. Kanal kenarında çok sevimli bir dükkan ve çalan müzikler çok iyi. Bu ikisine ek olarak Abraxas’ı deneyebilirsiniz.
Coffeeshoptan çıktığınızda vakit geçirmek için açık havada huzurlu bir yer arıyorsanız, Vondelpark bunun için biçilmiş kaftan. Manhattan‘daki Central Park kafası yani. Burada zamanın nasıl geçtiğini anlamanız mümkün değil. Hava güzelse bütün gününüzü farkında olmadan harcayabilirsiniz.
Akşam olduğunda Red Light District’e uğramak lazım. Buraya kadar gelip Red Light’ı görmeden dönmek ayıp olur diye düşünüyorum. Her yıl sadece burayı görmek için milyonlarca turist geliyor. Her türlü sex oyuncağı, uyuşturucu ve fuhuş opsiyonu ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Vatandaşlarıımızın yoğun ilgi gösterdiği bu bölgede yürürken; “Ahmet, kıza bak lan ehuehuehue” şeklinde konuşmalara tanık olabilirsiniz. Eğer görmek isterseniz porno tiyatrosu bulmanız bile mümkün.
Amsterdam’da Ne Yenir, Ne İçilir?
Aslında bu bölüm için üşenmeyip ayrıca bir yazı yazmayı düşünüyorum ama burada da yüzeysel anlatmak lazım. Hollanda, peynir ve şarküteri ürünlerinde çok başarılı olmasına rağmen kendine ait zengin bir mutfağı yok diyebilirim. Yani waffle, pancake (pancake tarifi için linkteki yazımı okuyabilirsiniz), patates kızartması, ızgara et ve bunun gibi dünyanın heryerinde zaten olan lezzetleri kendilerince yorumlaya çalışıp, dutch pancake gibi aslında hiç bir numarası olmayan yemekleri azıcık editleyip sahiplenmişler. Ancak şöyle bir durum var, tüm dünya mutfaklarının iyi örneklerini Amsterdam’da bulmanız oldukça kolay. Hatta Köşebaşı Amsterdam’da, Türkiye’de yiyemeyeceğiniz kalitede kebaplar yiyebilirsiniz. Şimdilik burada kesiyorum, yemek tavsiyelerim için “Amsterdam’da Ne Yenir?” yazıma buyurabilirsiniz.