Ne Yapılır

MANHATTAN GEZİ REHBERİ & OTEL TAVSİYELERİ

Manhattan, Amerika Birleşik Devletleri sınırları içerisinde yer alan en değerli toprak parçası. Ben Mayıs 2016’da 5 günlüğüne gittim, başlıca görülmesi gereken yerlerin hepsine gitmeye çalıştım. Tabi 5 gün boyunca Manhattan dışına çıkmadığımı belirtmem lazım. Sadece Brooklyn’e yürüyerek geçtim, ayağımı basıp geri döndüm. Şimdi Manhattan’da gezilmesi gereken yerleri, nerede kalınabileceğini, nereye nasıl gidilebileceğini anlatıyorum.

Manhattan Otel Tavsiyesi 

Gezilmesi gereken yerlerden önce nerede kaldığınız oldukça önemli. New York City üzerindeki turistik bölgelerin çoğu Manhattan’da yer aldığı için burada kalmanız size vakit kazandıracaktır. Benimde kısıtlı sürem olduğu için Theater District’te yer alan Dream Hotel Midtown‘da kaldım. Otel, Central Parka 4 sokak, Times Square’e 9 sokak uzaklıktaydı. Otel hakkında detaylı bilgilere yandaki linkten ulaşabilirsiniz. Benim için neredeyse heryere yürüyerek gidebilmek oldukça keyifliydi, tabi günde ortalama 28-30 bin adım attım onu söylemeliyim. Kısacası New York’a geldiyseniz ve vaktiniz kısıtlıysa, Manhattan’da Central Park’ın güneyinde kalmanızı öneririm. Aşağıdaki harita üzerinden Manhattan’da yer alan otellerin harita üzerindeki konumlarını inceleyebilirsiniz.



Hotels.com

 

broadway manhattan

Manhattan’da Gezilmesi Gereken Yerler

Telefonundan Google Maps açabilen bir insan, Manhattan’da kimseye adres sormadan istediği yere gidebilir. Zaten toplamda 11 tane cadde var, birde onları dikine kesen sokaklar, istesenizde kaybolamazsınız yani. Açıkçası ben tam bir Japon Turist gibi gezdim, bütün klişeleri gerçekleştirmişimdir herhalde. Uçaktan iner inmez otele eşyaları bırakıp yürüyerek Rockefeller Center’a çıktım. Hem kuzey hemde güney yönünde manzarasının daha iyi olduğunu düşündüğüm için burayı Empire State’e tercih ettim. Rockefeller Center’a çıkmak için baya sıra bekledim ama kesinlikle değdi.

manhattan top of the rock

Rockefeller Center’dan sonra Times’a geçtim. İnanılmaz kalabalık, adım atacak yer yok. Bu arada şehri gezmek için heryerde tur otobüsleri var, bana gereksiz geldi, kendim dolanmayı tercih ettim. Hershey’s Store ve M&M’s World’e uğradım. Yorgunluktan bayılmak üzere olduğum için çikolataları alıp, yemek yemeğe gittim ve otele döndüm.

IMG_4757

Otelin lobisinde iyi giyimli en az 50 kişinin asansör sırası beklediğini görünce, hemen bodyguard Terrance Abiye sordum bu neyin sırası diye. Terrance Abi (kendisi 195 cm ve 110 kg kas) otelin tepesinde PHD Terrace isimli bir bar olduğunu ama beni bu kıyafetle alamayacağını belirtti. Benimde zaten halim yoktu, yattım uyudum. Ertesi gün, (Özgürlük Anıtı günü) gittim hemen bir adet gömlek edindim. Akşam otele döndüm yine aynı kalabalık, bu sefer tabi yukarı çıktım, ortam baya keyifliydi. İki tane caipirinha içtim sonra odama döndüm.

phd terrace

phd terrace dj

PHD’ ye çıktığım günün sabahında, Jet lag olduğum için yerel saate göre sabah 4 te uyanıp, güneşin doğmasını beklemek zorunda kaldım 🙂 Metro açılır açılmaz sabahın köründe Wall Street’e gittim ve Amerika’nın agresif finansal politikasının temsili olan Charging Bull heykelini gördüm. Baktım boğayı elleyen hintli teyzeler var, bende vardır bir hikmeti diyerek sıramı bekledim ve anı ölümsüzleştirdim.

IMG_4615

Charging Bull’dan sonra Özgürlük Heykeli için feribota doğru yürüdüm. Zaten baya yakınlar birbirlerine. Sabahın köründe buraya gelmek bir avantaja dönüştü, hiç sıra beklemeden biletimi aldım feribota bindim. Özgürlük Anıtı bileti Ellis Adasını da kapsadığı için oraya da uğradım. Toplamda 2 saat sonra falan karaya çıkmıştım. Özgürlük Anıtına kesin gidilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü feribottan Manhattan manzarası gerçekten güzel görünüyor. Karaya çıkar çıkmaz National Museum of the American Indian var, sizde gidin.

IMG_4707

Özgürlük Anıtından sonra yürüyerek Brooklyn Köprüsüne geçtim. En fazla yürüdüğüm gün kesinlikle bugündü. Ama güneye inmişken hepsini aradan çıkarmak istedim. Köprü baya kalabalıktı ve hava öğle saatlerinde çok sıcak oldu. Ben yinede boydan boya yürüdüm. Bence siz yürümeseniz de olur, şu aşağıdaki kareyi çekip geri dönmeniz daha mantıklı. Gün sonunda yukarıda bahsettiğim gibi gömleğimi alıp otele döndüm.

IMG_5718

Ertesi gün biraz geç uyandım, kahvaltı edip Central Park’a gittim. Oradan 5. Caddenin başına kadar yürüyüp Apple Store’a girdim. Şu camdan olan Apple Store. Oradan 5. Caddeyi yürümeye başladım. Sırasıyla Trump Tower, Simit Sarayı ve St. Patrick’s Cathedral gibi önemli yapıları gördükten sonra Bryant Park’a ve oradan Grand Central’a geçtim. Grand Central Terminal’a neden gittiğimi “Manhattan’da ne yenir?” yazımı okuyunca öğreneceksiniz.

manhattan simit sarayı

Diğer günler tamamiyle alışverişe odaklandım. Aslında Woodbury Common’a gidecektim ama üşendim açıkçası, siz üşenmezseniz ve vaktiniz varsa gidin. Onun yerine Macy’s, Century 21 ve Marshalls mağazalarını gezdim. Zaten bilerek boş bavulla gelmiştim. Bagaj limitlerinde alışverişi sonlandırdım. Gerçekten uygun fiyata çok güzel ürünler bulabilirsiniz ama baya kurcalamanız gerekli.

manhattan st patricks

Alışveriş haricinde SoHo’ya ve Madison Square Garden’a gittim. NBA takımlarından New York Knicks, maçlarını burada oynuyor. Bende favori takımım olmasada sempati duyarım. Gelmişken görmek istedim.

manhttan madison square garden

İçinizde yazıyı okumaya üşenip sadece resimlere bakacak olanlar çıkacaktır. Onlar içinde şuraya listeleyelim hızlıca;

  • Rockefeller Center
  • Özgürlük Anıtı
  • Empire State(tepesine çıkmadım)
  • Central Park
  • Wall Street
  • Broadway
  • Times Meydanı
  • Brooklyn Köprüsü
  • Grand Central Terminal
  • 5. Cadde
  • SoHo
  • National Museum of the American Indian

IMG_4543

Central Park’ı koymasam olmazdı

Manhattan’da Ulaşım

Ben ilkbaharın sonlarına doğru gittiğim için hava fazla sıcak değildi ve heryere yürüyerek gittim diyebilirim. Zaten planımda buydu. Bu arada ilkbahar ve sonbahar New York için doğru zamanlar, kışın çok soğuk, yazın çok sıcak olduğunu herkes söylüyor. Dünya’nın gelişmiş metro ağlarından biri Manhattan’da bulunuyor. Tek seferlik biniş için ödemeniz gereken tutar iki dolar. Ama 3-4 kişiyseniz taksi çok daha hesaplı. Ben şehiriçi toplamda iki defa metroya iki defa da taksiye bindim. Havalimanına(JFK) gidiş ve dönüşte de taksi tercih ettim. Tip ile beraber 60 dolar civarı tutuyor. Bavullarla koşuşturmaktan daha mantıklı.

Evet 756 kelime olmuş, kısaca toparlamak gerekirse, Manhattan gidilip görümesi gereken turistik bir yer ama ben, acaba bunun yerine Uzak Doğuya mı gitseydim diye düşündüm açıkçası. Bundan sonraki okyanus aşırı uçuşumu Kuzey Amerika’ya yapmayacağımı biliyorum.