Nedir

EVRENDEKİ EN SOĞUK YER NERESİDİR?

Finlandiya’da bulunan Helsinki Teknoloji Üniversitesinde, bir bilim adamı topluluğu 2000 yılında küçük bir rodyum parçasını, mutlak sıfır adı verilen sıcaklıktan, yani (-273°C) derecenin on milyarda biri kadar daha düşük bir ısıya kadar soğuttu. Bunu neden yaptıklarını bende bilmiyorum. Rodyum oldukça az bulunan bir metaldir ve asıl kullanım alanı arabalardaki katalitik konvertörlerdir. Neden rodyum kullanmışlar ona da emin değilim. Evrende daha soğuk biryer kesinlikle vardır diye düşünebilirsiniz. Ama henüz bunun daha düşüğü ölçülebilmiş değil.

Evrenin En Soğuk İkinci Yeri

İkinci en soğuk nokta MIT’de (Massachusettş Institute of Technology) bulunmaktadır. Wolfgang Kettene’nin başında bulunduğu bir ekip 2003’te inanılmaz soğuk sodyum gazı ortaya çıkardı.
Ketterle, Bose-Einstein yoğunlaştırması (maddelerin sadece mutlak sıfır ısısına yakın oldukları hal ) üzerine yaptığı deneyler sayesinde 2001’de Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmayı başardı. Bilime olan ilgisi minikken Lego oynadığı dönemlerde gelişti. Laboratuvar ortamında ulaşılan bu son derece düşük sıcaklıklar aynı zamanda evrenin düşük sıcaklıkları olduğu için dikkate değerdir. Evrenin ortasında bile sıcaklık -245°C’nm altına neredeyse hiç düşmez.

Bunun bilinen tek karşıtı, Avustralyalı bilim adamları tarafından 1979’da saptanan Bumerang Nebulası’dır. Bu nebula az da olsa bir bumeranga benzemektedir. Merkezinde, Güneş’ten neredeyse üç kat daha ağır, ölmekte olan bir yıldız vardır. Bumerang Nebulası son 1500 senedir, 500.000 km/saat hızla gaz püskürtmektedir. Dudaklarımızı büzüp hava üflerken olduğu gibi, nebuladan sıkışarak çıkan gaz da yayıldığı uzaydan iki derece daha soğuk olur. Bu gaz, şu ana kadar ölçülmüş en düşük doğal sıcaklık olan -271 santigrat dereceye ulaşır.

en soguk yer
Bu gazla karşılaştırıldığında, Güneş Sistemindeki en düşük sıcaklık (Voyager H’nin 1589’da Neptün uydularından Triton’un yüzeyinde ölçtüğü -235°C) pek de soğuk sayılmaz. Dünya’da kaydedilmiş en düşük derece ise (1983’te Antarktika’da kaydedilmiş -89,20C) gerçekten çok sıcak sayılabilir.

Düşük sıcaklık konusundaki araştırmalar konusunda, süperiletkenler üzerinde yapılan çalışmalarda oldukça önemlidir. Süperiletkenler, elektrik akımına karşı hiç direnç göstermeyen ama şimdiye kadar sadece çok düşük ısılarda işleyen maddelerdir. Eğer süperiletkenlein kullanımı yaygınlaşırsa, dünyayı tamamen değiştirebilirler.

Bu maddeler sayseinde bilgisayarların inanılmaz boyutlarda arttırırken, elektrik harcamasını ve karbon salımını maksimum seviyede kısabilirler. Süperiletkenler yakıtsız ulaşımı, tehlikeli X ışınlarından yardım almadan, insan vücudunun içini görmenin alternatif bir yolunu ve E-bombayı (hiçkimseyi öldürmece gerek duymadan düşmanın elektronik aksamını yok eden bir silah) mümkün kılabilir.