Urfa, yani peygamberler şehri, Türkiye’nin en kalabalık 9. şehri olma özelliğini taşıyor. Geçmişi milattan önce 11000’li yıllara kadar uzanan Urfa, insanoğlu tarafından inşa edilmiş ilk kutsal yapıların bulunduğu Göbekli Tepe’yi sınırları içerisinde barındırıyor. Sadece Göbekli Tepe değil, Balıklı göl ve sıra geceleriyle de oldukça meşhur olan Urfa’ya yaptığımız gezinin detaylarını bu yazımda okuyabilirsiniz.
Urfa’da Gezilecek Yerler
Bizim ünlü Güneydoğu Anadolu gezisinin orta ayağı Urfa’yı kapsıyordu. Sadece 1 gün kalmış olmamıza rağmen en çok Urfa’da eğlendiğimizi belirtmem lazım. Antep’ten kiraladığımız arabayla sabah erkenden yola çıkarak yaklaşık 1.5 saatte Urfa’ya vardık. Kaldığımız otel şehir merkezinde yer alan eski bir konaktı. Bavulları otele bırakır bırakmaz Balıklı Göl’e gittik. Balıklara yem atıp dilek tuttuk. Balıklı Göl’e kesinlikle gelin, etrafındaki dükkanları ve diğer yapılarıda gezmeyi unutmayın.
Balıklı Göl ve çevresinde biraz takılıp yemeğe gitmeye karar verdik. Urfa’ya kadar gelip ciğer yemeden dönmek tabiki bize yakışmazdı. Hemen aradım Mehmet Yaşin’i, bize Sevgi Ciğer Salonu’na gitmemizi söyledi. İçimizde ciğer yemeyi sevmeyen hanım kızlarımız bile 2’şer porsiyon yedi. Ciğerin nasıl yenmesi gerektiğini bilmediğimizi gören garson beyler elleriyle hazırladılar. Hizmet mükemmeldi yani. Size hemen şöyle bir itirafta bulunayım, ciğer kebabı esas sabah kahvaltıda yenildiği için aynı yere ertesi gün sabah uyanır uyanmaz yine geldik. 🙂 Yemek yiyip Göbekli Tepe’ye doğru devam ettik. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Yalnız alt tarafta resmini gördüğünüz Urfa Biber’inden kesinlikle uzak durun. Ben közlenmişinden ufacık ısırdım, kalp krizi geçiriyorum zannettim. Zaten renginden kendini belli ediyor diye düşünüyorum. Araya hemen sıkıştırmak istiyorum; burası Mardin ve Antep‘ten yeme içme konusunda bir tık geride kalmış sanırım. Bizimde fazla vaktimiz olmadığı için sadece bir lezzet noktasına zaman ayırabildik 🙁
Urfa’da Sıra Gecesi
Ciğer komasından sonra akşam için Yıldız Sarayı Konukevi isimli bir sıra gececisine rezervasyon yaptırdık. Sıra gecesi için şalvar vs. satın aldık ama meğersem normal kıyafetle geliniyormuş. Yani koskoca salonda sadece bizim şalvarımız vardı. Siz öyle gelmeyin. Henüz yemekten kalkalı 2-3 saat olmasına rağmen sıra gecesinde verilen bütün yemekleri yemekten geri kalmadık. Gerçek çiğ köfteden simit kebabına kadar sayamayacağımız kadar çeşit yemek servis edildi. Bu kadar yemeği eritmenin tek bir yolu vardı. Dans. Yemekten sonra hareketlenen müzikle beraber halaylar start aldı. Halaylar başlamadan önce kesin halay başı oluruz gözüyle bakıyorduk ancak gelen insanların hepsi çok profesyoneldi. Yani Anadolu Ateşi’ne koysanız sırıtmazlar, o derece. Evde çalışıp gelmişler. Doğal olarak halaya dahil olamadık. Kenardan zılgıt attık. Sıra gecesinin yapıldığı konağın fotoğrafı aşağıda.
Sıra gecesi bitiminde şalvarlarımızla beraber şehir merkezinde gece turuna çıktık. Yürüyerek otele döndük. Ben çok eğlendim sizde mutlaka sıra gecesine gidin.
Ertesi gün uyanıp yine ciğer yemeğe gittiğimizi söylemiştim. Aynı gün Mardin’e yola çıkmadan önce Urfa’dan 22 km uzakta bulunan Göbekli Tepe’ye gittik. Göbekli Tepe, insanlar tarafından yapılmış Dünya’nın ilk dini yapısı olarak biliniyor. Buralara kadar gelirseniz görülmesinde fayda var.
Bu yazı yorumlara kapalı.